25 Eylül 2013 Çarşamba

25. Hafta : Geriye kaldı 3 ay


6. ayı devirdiğimiz şu günlerde ciddi ciddi ağırlaştığımı hissetmeye başladım. Bağdat caddesini boylu boyunca yürüyen insan olmama rağmen şu aralar, yarım saatten fazla yürümenin ızdıraba dönüştüğünü söyleyebilirim. Yol uzadıkça karnımda aynı oranda ağırlaşıyor. Öyle oturarak dinlenmek falan mümkün değil maalesef, bayağı sırtüstü uzanmak lazım ki kendime geleyim. Fakat yürüyüşlerin normal doğuma ciddi anlamda faydası var, kilo kontrolünü de sağlıyorsunuz. Yürüyüş yaptıkça bacaklarınızda yağ yerine kas dokusu gelişiyor.

Bu aralar demir ihtiyacı artmaya başlıyor. Günlük süt, yoğurt, peynir yeme miktarını arttırmak lazım.

Sabahları nadiren uyandıktan sonra mide yanması oluyor, bir kaç tane ceviz atıyorum ağzıma geçiyor. Uyanır uyanmaz ve sonrasında bol bol su içmeye gayret gösteriyorum. Sütümün çok gelmesi için bol bol su içmeliyim.

Yaklaşık 2-3 hafta önce canım deli gibi mantı çekti ama böyle Sinop mantısı, biraz cevizli biraz soslu olandan... Canımın çekmesinden itibaren bir kaç yerde mantı yedim fakat o aradığım tadı alamadım. Hangelle bastıkdık ihtiyacımızı ^^

Onun dışında canım bir şey çekmiyor, normal hayatıma devam ediyorum. Cumartesi günü doktor kontrolüm var, şeker yüklemesi testi falan isteyecek diye tahmin ediyorum. Off nefret ediyorum o testten, Prof.Canan Karatay kitabında bu testin çok gereksiz, karaciğeri ciddi anlamda yoran bir test olduğundan bahsetmişti. Beni de kötü etkiliyor zaten :(

Gebelik süresi hakikaten çok değişik ve ilginç bir süreç. Mesela ilk zamanlar karnınız birden bire şişiyor olsa, geri kalan 7-8 ayda sosyal hayattan ciddi anlamda soyutlanmanız gerekecek... İlk 3 ay (eğer bulantı vs yoksa-bende öyle oldu) hamile olduğumu unuttuğum bile oldu, hayatımdaki tek farklılık çok uykum geliyordu, 10 adet lahmacun yanında 1 litre ayran içmiş gibi hissediyordum ^.^ gece 12'de değil de 21.00'de uyuyordum yani.
Sonra yavaş yavaş büyümeye başladı, ta ki bir gün kıpırdanma oldu karnımın içerisinde derken bugüne geldik :)
Teoman'ın şarkısındaki gibi vakit bir türlü geçmezmiş gibi hissederken yıllar hayatlar nasıl bir anda geçip gidiyor? Şu hayatta en çok merak ettiğim şey şudur.

Bu arada yakın bir arkadaşımın da gebeler diyarına katıldığını öğrendim. Nasıl mutluyum anlatamam :) İnsan anne olunca anlıyor bu duyguyu, evet hazır olmak çok önemli ama manen hazır olduktan sonra koşulları zorlamamak gerek bence. Sonra ya bebeğimin büyüdüğü günlere yetişemezsem yalnız kalırsa gibi endişeler insanın beynini kurcalamaya başlıyor...


Hiç yorum yok: