Nihayet kaptık uçak biletlerimizi, yolculuk bizi bekler, hemde canım sevgilimin doğum gününde olacağız orada.
Kendimce bir gezi rotası düzenledim, bir çok yerden alıntılar var en altta kaynak göstereceğim ama izin almadığımdan fotoğrafsız bir yazı olacak bu. Artık haftaya dönelim Allah'ın izni ile o zaman ekleyeceğim bol bol foto ve bakalım gezi programımıza ne kadar sadık kalmış olacağız.
Bu arada ilk kez bir doğu ilinde bulunacağım, oraları çok merak ediyorum.
GEZİ NOTLARI:
LEZZETLER :
Kahvaltı seçenekleri:
- Zekeriya Usta’da sabah katmer – Adres: Çukur Mh. Körükçü Sok. B Hilmi Geçidi No: 16/C-D Şahinbey / Gaziantep 0 342 230 09 71
- Orkide pastanesi sabah katmer veya kahvaltı
Ana Yemek – Kebap:
- Kasap Halil Usta’da Küşneme, kaşık salatası ve diğer kebaplar (Halil Usta Zeugma müzesine yakın, yürüyerek gidilebilir.) Kasap Halil Usta Öğlen saat 15:00 gibi kapanıyor.
- Kardeşi Mehmet Usta’da kebap yenebilir.
- Aşina Lokantası - Altı ezmeli tavsiye ediliyor.
- Cincik Yöresel Ev yemekleri - Beyran Çorbası özellikle yenmeli.
- Yörem mutfak - İncilipinar Mah. 3. Cad. 15. Sok. No:2/C Alleben, Sehitkamil- Yöresel Antep yemekleri/Yuvalama, Ekşili Ufak Köfte, Alaca Çorba, Ali Nazi (Ev usulü Kıymalı), Kapamalı Frik Pilavı (Kuzu İncikli), Cacıklı Arap Köfte, İçli Köfte, Zeytinyağlı Antep Kuruluk Dolması, Mercimekli Köfte (Malkutalı derler), Simit Kebabı (ince bulgurlu), Ciğer Kavurma, Ekşili Tarklık
- İmam Çağdaş’ta-Patlıcan kebabı yenebilir ama Gaziantep yerlisi burayı çok turistik buluyor.
- Çulcuoğlu Et lokantası
- Ali Haydar Usta - Cartlak kebabı
- Ayıntap Kebap
- Çavuşoğlu – Mehmet Yeşin önerisi
Baklava:
- Koçak’ta Özel Kare Baklavası tadılmalı, Havuç Dilimi ve Fıstık Ezmesini en iyi yapan yer.
- Zeki İnal’da muhakkak şöbiyet yenmeli. Vedat Milör’ün önerisi.
- Akıncıoğlu Baklavaları, bizim sipariş verdiğimiz yer. 0342 227 73 46, Tüfekçi Yusuf Blv. No:146(Mehmet Akif Ersoy Meslek Lisesi Karşısı) Merkez / Gaziantep
- İmam Çağdaş’ta – Bülbülyuvası
Sokak Lezzetleri:
- Caddelerde seyyar olarak satılan dut suyundan alıp içilmeli, hatta eve götürmeli.
- Orkide pastanesinden Antep fıstıklı acıbadem alınmalı,
- Ayrıca Akşam simit fırınlarından birinden mutlaka susamlı kahke tadılmalı.
Gezilecek yerler, mekânlar:
Çarşılar, Hanlar:
- Bakırcılar çarşısı:Bakırcılar Çarşısı, Gaziantep'in eski yerleşim bölgesinde olup, çevresinde eski hanlar (Kürkçü Hanı, Hasırcı Hanı,Tütün Hanı gibi) ve diğer mesleklerle ilgili çarşılar da bulunmaktadır.
- Bey Mahallesi: Eski Antep evlerini görebileceğimiz burası ayrıca Atatürk'ün nüfusa kayıtlı olduğu mahalle imiş. Eski taş evler, çoğu restore edilerek kafelere dönüştürülmüş, çoğu satılık veya kiralık olarak kaderine terk edilmiş. Bakımsız (mı göreceğiz) ama bir o kadar da kim bilir kimler yaşamış diyebileceğiniz yapıtlar. Sokaklar dar ve arnavut kaldırımlı. Kapılar birbirinden güzel ve renkli. Bol bol fotoğraflamalı.
- Tarihi Almacı Pazarı: Kuruluşu 1000'li yıllara dayanan tarihi çarşıda; kuru sebzeler, yöresel tatlılar, biber salçası, fıstık, nar pekmezi, baharatlar, sumak ekşisi, tatlı sucuklar, üzüm pekmezi, pestiller gibi ev ihtiyaçlarınıza yönelik ürünleri bulabilirsiniz.
- Buğday Hanı
- Tahmis Kahvesinde muhakkak kahve içmeli, Adres: Arasa Meydanı Elmacı Pazarı Civarı Şahinbey/Gaziantep Tel: 0342 2328977
- Karanazar Nazaretyan Konağı:200 yıllık bir Ermeni Konağı olan bu yerde Çay ve Zahter Molası verilebilir.
- Tütün Han: Nargile içmek için gidilebilir, biz içmiyoruz o ayrı.
- Hayvanat bahçesi: Minibüs gidiliyor olmalı, tamamı 3 saatte gezilebilirmiş. Oraya gidince detaylarını öğreneceğiz, nasıl gidilir.
ALIŞVERİŞ:
- Antep fıstığını yerlisine sorup almak lazım, duyduğumuza göre Antep’liler fıstığın iyisini kendisine saklar kalanları dışarıya yollarmış :)
- Zeki İnal’dan fıstıklı kurabiye alınabilir özellikle döndüğünüzde ikramlık.
- Bakırcılar çarşısından bakır eşyaları alınmalı, (Alışveriş yapacaksanız Bakırcılar çarşından yapın, zincirli bedesten biraz daha pahalı derler.)
- Almacı pazarından mutfak alışverişi yapılabilir.
- Bolca kuruluk alınmalı, hediyelik olarak da alınabilir.
- Gül aktar’da baharat alışverişi, Almacılar çarşısının girişinde İmam Çağdaş’ın yanında.
- Eve götürmek için baklava alacaksanız kuru baklava alınmalı. Baklava’nın yaş denilen hali 24 saat dayanıyor kuru baklava ise 48 saat daha fazla dayanıyor. Yaş baklava içinde kaymak var, kuru baklavada yok.
- İmam Çağdaş’tan satın almak istiyorsanız, bülbülyuvası için mutlaka arayın sabahtan, akşama kalmıyor
- Yerel marketlerinden birisine girilmeli, Antep’e özgü ürünler satılıyor mu bakılmalı.
Müzeler:
* Zeugma mozaik müzesi Adres:İncilipınar Mah. Sehitkamil Cad. 2, Gaziantep, Türkiye
Zeugma Mozaik Müzesi; 9 Eylül 2011 tarihinde Gaziantep'te açılan ve 1700 metrekarelik mozaik ile Dünya'nın en büyükmozaik müzesi olma özelliğini taşıyan müzedir. Müze, ziyarete açık olduğu ilk bir gün boyunca 3000'in üzerinde ziyaretçi ağırlamıştır. Gerek mimarisi, gerekse teknolojik açıdan dünyanın önde gelen bir müzesidir. İki bin yıllık mozaiklerin yıllar içinde define avcılarının talanıyla eksilen parçaları, lazer sistemiyle görüntü olarak tamamlanmaktadır. Zeugma’daki mozaikler on üç renk armonisinden oluşmaktadır. Üç blok olarak inşa edilen Zeugma Mozaik Müzesi, mozaik ve arkeoloji müzeleriyle sergi ve konferans salonu olarak hizmet verecek. Müzede Zeugma'dan gelen mozaikler sergilenilir. Ayrıca Dünyaca ünlü "Çingene Kızı" mozaiği burada sergilenmektedir.
* Gaziantep Savaş müzesiAdres:Kale içerisinde.
Gaziantep'te "Nakıpoğlu Evi" olarak bilinen tarihi Antep Evi'nin Gaziantep savunmasında şehit olan 6.317 şehidin anısını yaşatarak milli birlik ve beraberliğimizin bir simgesi şeklinde gelecek nesillere Antep Harbi'nin nasıl kazanıldığını sesli bir anlatımla ve kronolojik panolar eşliğinde anlatıyor. 8 Şubat 1921 tarihinde "Ayıntap" olan ismi TBMM'nin gazilik unvanı vermesiyle "Gaziantep" olarak değişen şehir, 21.500 kişilik bir orduya karşı 2920 kişiyle 10 ay 8 gün nasıl müdafaa edildiğinin sırrını işte bu "Savaş Müzesi" ile duyuruyor.
Tamamıyla gerçek olaylar ve fotoğraflarla hazırlanan panoların kronolojik anlatımıyla ve sesli olarak savaş günlerinin zor şartlarını adeta yeniden yaşatan müze; Tarihçi Adil Dai'nin (82) katkılarıyla Şahinbey Belediye Başkanı Ömer Can tarafından tamamlandı. Gaziantepliler evlerinde sakladıkları aile yadigârı savaş hatıralarını müze'de sergilenmek üzere bağışladılar. Antep Savunmasının simgelerinden "Ramazan Topu" yeniden yapıldı ve müze avlusunda sergilenmeye başlandı. Müze'nin bulunduğu alan tamamıyla kamulaştırılarak bir meydan haline getirildi. Şehitler anısına yapılan anıt, artık resmi törenlerin icra edildiği bir yer. Antep savunmasında makineli tüfek sesi çıkaran ve Fransız askerlerini korkutmak amacıyla kullanılan 'Tak-Takı' ile yokluklar sonucu halkın bakır yemek kaplarıyla yaptığı ve Ermeni siperlerine atılan 'sahan bombası', Şahinbey Savaş Müzesi'nde sergilenen dikkat çekici eserlerden. Ziyaret saatlerinde Gaziantep kahramanlık türkülerinin yankılandığı müzenin hemen girişinde top arabası karşılıyor ziyaretçileri. Savaşın 86 pano ile anlatıldığı müze, 08.00-16.00arasında gezilebiliyor.
* Emine Göğüş Mutfak MüzesiAdres: Karagöz Mah. Hasırcı Sok. Şahinbey, Gaziantep, Türkiye
Gaziantep'te 1905 yılında yapıldığı tahmin edilen ve 2007 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından restorasyonuna başlanılan Tarihi Göğüş Konağı, Emine Göğüş Mutfak Müzesi olarak hizmet veriyor. Gaziantep Kalesi'nin güneyinde bulunan Göğüş Konağı, tarihi dokunun içerisinde yer almaktadır. 1905 yılında yapıldığı bilinen konak, Kethüdazade Göğüş İbrahim Efendi Konağı olarak adlandırılmaktaydı. Gaziantep'in önemli şahsiyetlerinden biri olan, 13 yıl boyunca bakanlık ve milletvekilliği yapan ve Türkiye'nin ilk Turizm Bakanı olan Ali İhsan Göğüş tarafından 2005 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'ne bağışlanmıştır. Ara sokaklardan ulaşılan kaleye çok yakın mutfak müzesidir. Eserler genelde bağış olarak toplanmıştır ve yerel yeme içme kültürünü göstermektedir. Gaziantep gezisinde uğranılması gereken noktalardan biridir.
* Hasan Süzer Etnografya müzesiAdres: Eyüboğlu Mah. Hanifioğlu Sok. No: 64 - Gaziantep
Pazartesi dışında her gün 08.00-12.00/13.00-17.00 saatlerinde ziyarete açıktır.
Dar sokaklar, kesme taş duvarlar ve kiremitli kırma çatılı evleriyle Antep'in eski kent dokusunun en iyi görülebildiği, Bey Mahallesi Hanifioğlu Sokak'ta yer alan Antep evi, geçen asrın başlarında inşa edilmiştir. Daha sonra birkaç defa el değiştiren bina, 1985 yılında çok harap bir vaziyette iken işadamı merhum Hasan SÜZER tarafından satın alınmış, restorasyonu tamamlandıktan sonra "Hasan Süzer Etnografya Müzesi" olarak kullanılmak şartıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağışlanmış ve Gaziantep Müzesi'nde bulunan Etnografya bölümü bu binaya taşınarak Konak-Müze tarzında tanzim edilmiştir.
Teşhirinde ziyaretçilere eski zamanlardaki Antep halkının ev yaşantısı ve etnoğrafik yapısı mankenlerle çarpıcı olarak sergilenmektedir. Üstü kiremitli kırma çatıyla örtülü olan bina ana kaya içine oyulmuş mahzen üzerine 3 kattan oluşmakta, ikisi ana yola, diğeri ara sokağa açılan üç giriş kapısı bulunmaktadır. Ön cephedeki işlemeli büyük kapıdan "hayat" adı verilen orta bahçeye, küçük kapıdan ise "selamlık" denilen bölüme geçilmektedir. Hayatın güneydoğu köşesinde; üst katında oturma odası, alt katında ocaklık ve tuvaletin yer aldığı iki katlı müstakil bir bina daha yer almaktadır. Bu bölüm evin hizmetkârları tarafından kullanılmıştır. Hayat, ince bir taş işçiliğinin eseri olan renkli taşlarla kaplanmıştır.
Yumuşak kalker ana kayanın oyulmasıyla zemin katın altına yapılan Bodrumlar; birinden diğerine geçilen iki ayrı mekândan ibaret olup, ikisi arasında yaklaşık 2 metre kot farkı mevcuttur. Bir zamanlar ev sahibinin develerinin barındığı mağara görünümündeki bodrum katta, pekmez ve zeytinyağı depolamaya yarayan küpler, erzak depolamaya yarayan bölümler ve su kuyusu bulunmaktadır.
Zemin katta; sabahın ilk ışıklarının aydınlattığı İş Odasında ipek üzerine çeşitli çiçek desenleriyle gergef işleme, ahşap tezgâhında çıkrık çevirme ve gergahta ipeği germe çalışmaları mankenlerle canlandırılmıştır. Günümüzde artık kullanımı sona ermekte olan Antep'in bazı el sanatları bu oda da sergilenmektedir. Ayrıca bu odada birde İngiliz Casus Lawrence ait olduğu söylenen Motosiklet sergilenmektedir.
Kış güneşinden en fazla faydalanan evin güneye dönük odası, işlevine uygun şekilde, tandır odası olarak düzenlenmiştir. Bu oda da anne, baba ve iki çocuğuyla tandır etrafında sohbet etmesi mankenlerle canlandırılmıştır. Antep evlerinde eskiden, tandır olarak adlandırılan, odanın merkezinde, içinde közler olan gömme bir taş ocak üzerine konan bir kürsü ve onun üzerine örtülen geniş bir yorgandan oluşan ısınma sistemi mevcuttu. Aile fertleri közün sıcağıyla ısınan yorganı üzerlerine örterek ısınırdı. Anlatılan masallarla, hikâyelerle ve yenilen kuruyemişlerle tandır keyfi bir başka olurdu.
İş odasının bitişiğindeki ocaklık, sabah güneşinin ilk doğduğu mekânlardan biriydi. Eski Antep yaşantısında güneşin ilk ışıklarına karışan güvercin sesleriyle uyanılır ve kahvaltı hazırlığı başlardı. Ocaklık kahvaltı ekmeğinin hazırlandığı yerdi. Bu odada, hamurun yoğrulması, ekmeğin açılması ve ateş üstündeki saça konulması mankenlerle anlatılmıştır. Ekmeğin kahvaltı sofrasına ulaşan safhalarını gösteren bu mankenlerin yanı başında, yayık yayan evin genç kızı görünümünde bir de manken mevcuttur.
Birinci kata ev içinden ulaşılan merdivenin sağında hamam yer alır. Türk hamamı özelliklerini taşımakta olup, döşeme altından geçen buhar vasıtasıyla ısıtılması sağlanmıştır. Hamamda, kırmızı peştamallı elinde kesesiyle küçük kızını yıkayan anne mankenle canlandırılmıştır. Burada, banyoda kullanılan kurna, hamam tasları, kemik tarak ve sabunluk da teşhir edilmektedir.
* Saklı konak bakır eserleri müzesiAdres:Yaprak Mah. Hasan Balta Sok. No:30 Şehitkamil/Gaziantep (Gaziantep Kalesi Civarı)
Türkiye'nin ilk ve tek özel bakır eserleri müzesidir. Müze 12 odalı bir Antep evidir. Müzemizde Osmanlı dönemine ait yaklaşık 800 adet eser bulunmaktadır. Eserler arasında, sahanlar, k
tepsiler, taslar, ibrikler, mühürler, takı malzemeleri, Silah, kılıç ve kamalar, radyolar, dikiş makineleri, kantarlar ve tartı malzemeleri vs. bulunmaktadır. Müze ilk ayrı binadan oluşmaktadır. Binanın üzerindeki kitabede 1322 (Hicri) tarih bulunmaktadır. Ayrıca müzede hediyelik eşya bölümü ve kafe bölümü de bulunmaktadır.
* Gaziantep Kalesi Merkez, Gaziantep
Türkiye de ayakta kalabilen kalelerin en güzel örneklerinden birisi olup, gerek ihtişamı ve heybetiyle gerekse sır gibi gizlediği tarihiyle şehir merkezinin Alleben deresinin güney kenarında yer almaktadır. Yaklaşık otuz metre yükseklikte olan kalenin on iki kulesi bulunmaktadır. Gaziantep'te bulunan diğer kaleler ise Araban kalesi ve Tılbaşar kalesi.
* Bayazhan Gaziantep Kent Müzesi Adres:Akyol Mah. Ataturk Bulvari No: 119 | Sahinbey, Gaziantep
Bayaz Ahmet Efendi tarafından 1909 yılında yaptırılmış olan Bayazhan'ın mülkiyeti 2005 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesine geçmiş olup röleve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanmış, Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından da onaylanmıştır. Belediyenin yapmış olduğu görüşmeler neticesinde TOKİ tarafından restorasyonu tamamlanmıştır. Bayazhan Gaziantep Kent Müzesi sesli rehber sistemi ile anlatılmaktadır. Odalardaki plazmalarda oynayan filmlerin sesleri ve maketlerin bilgileri otomatik olarak kulaklıktan dinlenmekte olup, kiosklardan Kent Rehberine ulaşılabilinmektedir. Gaziantep'i her yönü ile anlatan ve çeşitli güzelliklerini tek mekânda seyrettirmeyi amaçlayan müze ziyaretçilerine Gaziantep hakkında çok geniş bilgi sunmaktadır.
* Mevlevihane Müzesi Gaziantep Mevlevihanesi Kozluca Mahallesi, Buğday Arasası, Kozluca ve Şehit caddeleri arasında bulunmaktadır.
Günümüzde Mevlevihane Camisi, Tekke Camisi ve Mustafa Ağa Camisi olarak tanınan bu Mevlevihane aynı zamanda Güneydoğu Anadolu Bölgesinin de en büyük Mevlevihanelerinden birisidir. Gaziantep Şer’i Mahkeme Sicil kayıtları ile 1635 tarihli vakfiyesinden Mevlevihanenin bulunduğu yerde daha önce de bir Mevlevihanenin olduğu anlaşılmaktadır. Mevlevihanenin semahane kapısı üzerindeki 1638 tarihli Farsça talik kitabesinden Ayıntab Sancak Beyi Türkmen Mustafa Ağa bin Yusuf tarafından yaptırıldığı öğrenilmektedir. Mevlevihaneyi kuran Mustafa Ağa’nın vakfiyede belirtilen isteğine göre Şaban dede’nin oğlu postnişin Mehmet Dede ve Onun soyundan gelecek şeyhlerin mütevelli olarak tayin edilmesini şart koşmuştur. Yine vakfiyeden öğrenildiğine göre semahane, mescit Şeyh Mehmet Efendi’nin selamlığı, dokuz derviş hücresi ve havuzlu bahçesi bulunmaktadır. Ayrıca bir un kapanı, iki boyahane, 20 dükkân, bir ahır ve 20 odalı han da bu Mevlevihaneye gelir getirmesi için vakfedilmiştir. Mevlevihane ilk yapılışında semahanede Cuma hutbesinin okunması ile birlikte cami konumuna geçmiş, bu yüzden de Mevlevihane Camisi ismi verilmiştir. Mevlevihane üç katlı, geniş saçaklı bir selamlığı bulunuyordu. Selamlık 1886-1887 yıllarında yapılmıştır. 1901 ve 1903 yıllarında Gaziantep’te çıkan iki büyük arasta yangını Mevlevihaneye ait han ve dükkânların yanmasına da neden olmuştur. Bunun üzerine o sırada post makamında oturan Mehmet Münib Efendi kendi parası ile Buğday Hanı’nı, Tahmis Kahvehanesi’ni ve 33 dükkânı yeniden yaptırarak Mevlevihaneye vakfetmiştir. Mevlevihane’nin yanındaki 1906 tarihli çeşmeyi Şeyh İsmail Hakkı Efendi yaptırmıştır. Cumhuriyetin ilanı sırasında tekke ve dergâhların kapatılmasından sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü Mevlevihanenin yönetimini almış, semahane ve selamlık cami ve ilkokul olarak kullanılmıştır. Bundan sonra çeşitli onarımlar gören yapı topluluğunun bazı bölümleri ortadan kalkmıştır. Mevlevihane kesme taştan yapılmış olup bir avlu içerisindedir. Bu avluya yanındaki sokaklardan açılan üç ayrı kapı ile girilmektedir. Kuzeydeki Buğday Arastası yönünde güdük minaresi altındaki kemerli bir giriş kapısından avluya girilmektedir. Avluda biri üç, diğeri de iki katlı iki selamlık binası vardır. Semahane ve onun kuzeybatısındaki mescit bölümü günümüze gelen Mevlevihanenin en eski yapılarıdır. Kare planlı olan 11.30x11.30 m. ölçüsündeki semahane dört ayağın taşıdığı on iki gen kasnaklı 6.50 m. çapında bir kubbe ile örtülmüştür. Bu kubbe dışında kalan bölümler tonozlar ve bir de küçük kubbe ile örtülüdür. Bugünkü mescit kısmının kuzeyinde bulunan selamlık dairesinin farklı zamanlarda genişletilmesi ile mevlevihanenin üçüncü katı mescit üstüne ve semahane önüne taşırılmıştır. Gaziantep Mevlevihanesi orijinal kesme taş işçiliği ile yöresel üslubu yansıtmaktadır. Semahanenin yapımında XVI. yüzyılın ilk yarısında yapılmış olan Kilis ve Halep Mevlevihaneleri örnek alınmıştır.
* Cam Eserleri MüzesiAdres:Seferpaşa Mh.Şakir sk.No:9-11 Şahinbey (Medusa)
* Kurtulus Cami Adres:Tepebası Mahallesi, Gaziantep
Gaziantep'in Tepebaşı mahallesindedir. 1873 - 1892 yılları arasında Sarkis Balyan tasarımına göre taş ustası Sarkis Taşçıyan tarafından inşa edilmiştir. Meryem Ana ( St. Mary ) Kilisesi olarak da anılan bu yapı 1100 metre kare alan üzerinde kurulu olup yerden yüksekliği 30 metredir. Burası için anlatılan bir öyküye göre, Acemistan’dan Bali isimli biri Kudüs’e hacca giderken Antep’e uğrar ve burada Ermenilerin ibadetlerini mağaralar içinde yaptıklarını görünce üzülür ve Kudüs’e gitmekten vazgeçerek burada bir kilise yaptırmaya karar verir. Hemen Antep’te yaşayan Ermenileri toplar ve karar alınır. Bu arada Osmanlı Padişahından da gerekli izinler alınır. Kilisenin 5 kapısı vardır. Ana kapı batıdadır. İki kapı kuzeye, iki kapı da güneye açılır. Ana kapının batıya bakıyor olması, Ermenilerin kiliseye girerken yüzlerine güneşin vurması içindir. Dikdörtgen planlı, Haç biçimindeki camiinin içerisi mihraba dik sütunlarla üç sahna ayrılmıştır. Haçın kolları dıştan alınlık şeklinde, içten de çapraz tonozlarla örtülmüştür. Ana mekanın ortası yuvarlak kasnaklı, oldukça yüksek kubbelidir. Kesme taştan yapılan duvarlar üzerinde ilk iki sırada sivri kemerli, üst sırada da yuvarlak pencereler bulunmaktadır. Yapının üzeri kırma bir çatı ile örtülmüştür. Mihrap, dikdörtgen bir niş şeklinde dışarıya çıkıntılıdır. Mihrap duvarına üç sıra halinde pencere dizisi yerleştirilmiştir. Alınlığın ortasında da yuvarlak bir pencere bulunmaktadır. Yapı, ana hatları itibari ile gotik üslubu yansıtmaktadır. Sonradan eklenen minare, kare kaide üzeride yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir. Cumhuriyetin ilanından sonra ülkeyi terk eden Ermeniler nedeniyle cemaat yok denecek kadar azalmış ve kilise uzun bir süre boş kalmıştır. Daha sonra ise, 1980 yılında hapishane olarak kullanılmıştır. 1984 yılında tamirata alınan kilise, 1988 yılında ise cami olarak ibadete açılmıştır. Gaziantep’in en büyük camilerinden biridir.
Zeugma Antik Kenti Zeugma Antik’i Rum kale ve Savaşan Köyü Minibüsle veya araçla gitmek gerek. Nizip yakınlarındaki yer alıyor. Mozaiklerin çıkarıldığı büyük bir kısmı Birecik barajı’nın suları altında kalmış olan Zeugma Antik Kenti’ni gezmeli. Eski adı ile Seleukia kenti. Artık çıkan mozaikler yerinde Zeugma mozaik müzesinde sergileniyor. Sonrasında Birecik'te tekne ile Rum Kale ve sular altında kalmış minaresi ile ilgi çeken Savaşan Köy’ü var ama turumuzun dışında kalacak.
Konaklama:
Çeşitli konaklar;
Anadoluevleri
Hıdıroğlu Konak
Asude Konak
Gaziantep öğretmenevi ise iki kişi duble oda 75 TL ama önceden rezervasyon gerek bilginize.
Müze Kartın geçtiği yerler;
GAZİANTEP
|
1
|
Gaziantep Müzesi
|
3 TL
| |
2
|
Hasan Süzer Etnografya Müzesi
|
3 TL
| ||
3
|
Yesemek Açıkhava Müzesi
|
ÜCRETSİZ
| ||
4
|
Gaziantep Kalesi
|
ÜCRETSİZ
| ||
5
|
Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi
|
8 TL
|
Detay Program
İlgili web adresleri:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder