20 Kasım 2016 Pazar

DOĞUM YAPTIM

Herkese Merhaba,

12 Kasım cumartesi günü sabahı Yağmur aramıza katıldı. Duru'da yaşadığım her şeyin mükemmel olmasını isteme hali, oda süsleme, lokum dağıtma gibi detaylar hiç umurumda değil.
Bunların yerine bebeğinin gelişimine katkı sağlayacak şeylere yatırım yapmak daha mantıklı geliyor bana, onları daha çok kendimi tatmin etmek için yapıyormuşum.
Bir de Duru'nun ilk olmasının verdiği acemilikle aşırı derecede duygusal olduğumu hatırlıyorum. Doğumda genel anestezi yapılmış olmasına rağmen o anları düşündükçe ağlıyordum :)

2.doğumumu da anlatmak isterim; Ailem Sakarya'da yaşıyor benim. Onlar gelemeyeceği için ben doğumu orada yapmaya ve doğum sonrasında ailemin yanında lohusalığımı atlatmaya eşimle birlikte karar verdik.

Doktorun söylediği, 21 Kasımda yani 39.haftada bebeği sezaryen ile almaktı. Sebebi ise önceki doğumumun sezaryen olmasına paralel ikinci doğumunda sezaryen olması gerektiği ve ağırlaştığı için en geç 39.haftada alıyor olması. Ben o kadar beklemeyeceğimizi biliyordum. Duru 37+3'te gelmişti hatırlarsanız. Yağmur'da 37+5'te geldi.

Gece 2,50'de sancı vurdu karnıma uykumdan uyandım. 1 dakika falan sürdü sanırım. Sonra saat tutmaya başladım 3.00'te tekrar 1 dakika sancı vurdu. Sonra 3,10'da aynı şekilde. Bu arada azar azar suyum gelmeye başladı.
Bende eşime mesaj attım, sanırım bebek geliyor dedim :) tamam cnm yazmış. Sancı arasında iyi güldüm. Uykulu hali ile ona şaka yapıyorum sanmış. Sonra aradı, annene haber ver dedi. Aslında bu aşamada hiç haber vermeyi düşünmüyordum sabaha kadar beklemekti amacım ama eşim çok ısrar etti. Bildiğini yapacaksın arkadaş. Annemi kaldırmamla beraber kendimizi hastane yolunda bulmamız bir oldu. Gittikte ne oldu. sabaha kadar bekleyin doktor sabah ameliyata alacak sizi dedi.
Bizde bekledik, 9,20 falandı sanırım yürüyerek ameliyathaneye indik, şakacı anestezi uzmanı beni karşıladı. Tam narkoz mu vereceksiniz dedim, öyle mi istiyorsun dedi. Bende bilmiyorum ama ilki öyle olmuştu dedim. Epidural yapacağız bak böyle daha güzel bebeğini de göreceksin dedi. Korktum açıkçası olan biteni duymak rahatsızlık verici ama iyiki de öyle olmuş keşke Duru'da öyle olsaydı.
Ben korkunca uyumak ister misin azıcık dedi, olur dedim artık ne verdiyse biraz uyudum, bebek ağlama sesi duydum arada, sonra bir bebek vardı yanağımda. Uyuduğum için çok tepki veremedim ancak mutluluk vericiydi.

Sonra ayılmam geç olmadı, odaya aldılar yavaş yavaş kendime geldim.

Dün gece göbeği düştü ve bugün banyomuzu yaptık.

Asıl beni endişelendiren Duru. Beni başkasıyla paylaşmaya hiç hazır değilmiş. Kıskanıyor bayağı, arada yanağına vurup cimciriyor. Ben güzellikle anlatıyorum, sonra öpücem deyip öpüyor. Çok tatlı bebek falan diyor.

Asıl hata yaptığımız konu ise Duru'yu ekimde kreşe başlatıp, doğumdan sonra bebekle aramdaki bağı direkt görmesini azaltacaktık ama Sakarya'ya gideceğimiz için kreşe yollamadık. Sakarya'da da misafirliğe gelen insanlar duyarsızca daha çok kızdırdılar ve kardeşine cephe almasına neden oldular. Çok üzüldüm bende. Kızdırdılar demek isterken ne diyorum; Bebek bizim olsun mu Duru? Alıp götürelim mi onu? vs.. Duru da onlara kızıyordu hayır götürmeyin o bizim diyordu. Sonra bir bakmışsın bebeğe vurmuş. O da garibim bayağı can yanması hali ile ağlıyor görseniz.

Şimdi evimize döndük, daha fazla cahil insanlara dayanamadım. Bundan sonra ne yapabilirim onu düşünüyorum. Şimdi kreşe versek dışlanmış hissiyatı olacak. Artık ikisini kaptığım gibi oyun parklarına gidicem sanırım.
İnsanlarda sen lohusasın bol bol uyu bilmem ne. İçim içimi kemiriyor benim. Duru'nun bocalaması normal ama nasıl mutlu edebilirim onu, küçüğü nasıl aramıza katabilirim bunların endişesi ile yaşıyorum.

Allah kolaylık versin bana.